,, ---
ABD Başkanı Donald Trump, İran’a “nükleer barış anlaşması” çağrısında bulundu ve nükleer silahlar geliştirmeye çalıştığı iddiaları üzerine Tahran’a karşı “maksimum baskı” kararnamesini yeniden yürürlüğe koyan bir kararnameyi imzaladı.
“İran nükleer silahlara sahip olamaz” açıklaması yapan Trump, ABD’nin derhal üzerinde çalışmaya başlaması gereken “doğrulanmış bir nükleer barış anlaşmasına” varması gerektiğini söyledi.
Kendi sosyal medya platformu Truth Social’da paylaşım yapan Trump, şöyle konuştu:
“İran’ın harika ve başarılı, ancak nükleer silahlara sahip olmayacak bir ülke olmasını istiyorum. İran’ın barışçıl bir şekilde büyümesine ve gelişmesine izin verecek ‘teyit edilmiş nükleer barış anlaşmasını’ tercih ederim. Bunun üzerinde hemen çalışmaya başlamalı ve imzalanıp tamamlandığında büyük bir Orta Doğu Kutlaması yapmalıyız. Tanrı Orta Doğu’yu korusun!”
İmza atarken süreci değerlendiren Trump, “bu imzayı atmaktan mutlu olmadığını” ve “bunu kullanmak zorunda kalmayacaklarını umduğunu” söyledi.
ABD’nin “İsrail ile birlikte çalışarak İran’ı parçalayacağı” iddialarına yanıt veren Trump, bu iddiaların “abartılı yalan” olduğunu söyledi.
Trump’ın imzaladığı İran karşıtı kararnamede yer alan, ABD Hazinesi ve diğer kurumları tarafından “İran’ın Çin Halk Cumhuriyeti’ne ham petrol ihracatı da dahil olmak üzere İran’ın petrol ihracatını sıfıra indirme” taahhüdünün yer alması dikkat çekti.
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, Tahran’da düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında basına yaptığı açıklamada, Trump’ın İran’a ilişkin açıklamalarını değerlendirdi.
Trump’ın İran’ın nükleer silaha sahip olmaması yönündeki açıklamasının “açık bir nokta” olduğunu söyleyen İslami, “İran hiçbir zaman bir nükleer silah programına sahip olmadı ve olmayacak. İran, güvenlik denetimi anlaşması ve NPT (Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması) çerçevesinde barışçıl nükleer faaliyetlerini sürdürmektedir.” ifadelerini kullandı.
Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma, İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 14 Temmuz 2015’te imzalandı.
Uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran’ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı nükleer anlaşma, Ocak 2016’da BMGK onayıyla yürürlüğe girdi ve İran uluslararası yaptırımlardan kısmen kurtuldu.
Donald Trump’ın önceki başkanlığı döneminde Washington, 8 Mayıs 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilerek, İran’a yeniden yaptırım uygulamaya başlayınca Tahran yönetimi, bir yıl boyunca Avrupa ülkelerinden ABD yaptırımlarına karşı nükleer anlaşmayı koruyacak adımlar atmasını bekledi.
Avrupa ülkelerinden beklediğini alamayan İran, ABD’nin yaptırımlarına karşı anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütlerini 8 Mayıs 2019’da kademeli olarak durdurmaya başladı.